Okuma süresi | 2 dakika

“Ruh duygu yoldaşlığı ister.” Bell Hooks, yazdığı önsözde, okurunu bu cümleyle kendi evrenine davet ediyor. Doğduğumuz andan itibaren sevgi temasıyla yoğrulan yaşamlarımızda, sevgi kavramını tartışmaya açan Hooks, sevginin bireylerde ve toplumdaki karşılığını, toplumun kadınlara ve erkeklere yüklediği sorumlulukları ve üzerimize yapışan etiketleri yeniden düşünmeye, anlamaya ve dönüştürmeye yönelik yeni bir perspektif sunmaya çalışıyor.

16 bölümden oluşan kitabın başlıkları şu şekilde: “Sevmek İçin Yaşlanmak, Yaşlanmayı Sevmek”, “Sevgiye Uygun Düşen Yer”, “Dengeyi Tutturmak: İş ve Sevgi”, “Güç Kazanırken Sevgiden Olmak”, “Sevmede Başarısız Olan Kadınlar”, “Sevmeyi Tercih Etmek ve Öğrenmek”, “Kadın Bedeninde Büyümek ve Onu Sevmek”, “Kız Kardeşlik: Sevgi ve Dayanışma”, “Sevme Hakkımız”, “Seven Erkek Arayışı”, “Sevecek Erkek Bulmak”, “Sadece Kadınlara: Lezbiyen Sevgi”, “Kalıcı Sevgi: Romantik Arkadaşlıklar”, “Sevgiye Tanık Olmak: Kuşaklar Arasında” ve “Mutlak Mutluluk: Sevgi Dolu Duygu Yoldaşlığı”

Boğaziçi Gösteri Sanatları Topluluğu Yayınları (BGST) Toplumsal Cinsiyet kitaplığının 8’inci çalışması olarak çıkan ve akademisyen Zeynep Kutluata tarafından yayına hazırlanan kitabın çevirisi Öznur Karakaş’a, kapak fotoğrafı Salih Gürkan Çakar’a ait.

“Duygu Yoldaşlığı”, geleneksel kişisel gelişim kitaplarının tersine sevginin tanımını ötekileştirmeden, feminist bir bakış açısıyla; karşılıklı olarak birbirimize ilgi ve özen göstererek, ihtiyaç duyduğumuz desteği vererek, eylem ve söylemlerimizde şeffaf ve net bir yaklaşımla ilişkilenmenin yaratacağı güvenli zeminin oluşturulması şeklinde yapıyor.

Kitaptan

“Başkalarıyla ilişkisi üzerinden kendini bulduğuna inanacak şekilde yetiştirilen kadınlar erken yaşlarda, kendi kalplerini ötesinde yer alan bir dünyada sevgiyi aramayı öğrenir. Çocukluğumuzda, sevginin köklerine kendi yetilerimizde ulaşamayacağımızı, sevgiyi bilmek için başkaları tarafından sevilmemiz gerektiğini öğreniriz.”

“Sevgi; ilginin, özenin, taahhüdün, bilginin, sorumluluğun, saygının ve güvenin birleşimidir.”

“Bir kadının yaşamında sevgi için uygun yerin, ilişkiden kaynaklanan sevgi değil, kendini gerçekleştirme arayışında ortaya çıkan sevgi olduğunu görmeye başladım.”

“Sevme sanatını icra etmeye başlamak için en güzel yer de insanın kendisi, en iyi bilebileceğimiz ve değiştirebileceğimiz bu beden, zihin, kalp ve ruhtur.”

“Kadın bedeninin kültürel olarak topyekûn değersizleştirilmesi, tüm kız çocuklarının özsaygısını etkiler, sevgi dolu evlerde yetişenler de buna dahildir.”

“Erkeklerin kendini sevmesinin yolu kadınların kendini sevmesine giden yol kadar çetindir.”

“Etrafımızı kuşatan sevgisizlik kültürü sevgi arayışımızla alay eder.”

Bell Hooks: Cinsiyetçilik, ırkçılık ve sınıfçılık karşıtı çalışmalarıyla tanınan feminist bir aktivist ve akademisyendir. Kendisi de siyah bir kadın olan Hooks, çalışmalarında siyah kadınların deneyimlerine ve ezilme biçimlerine özel olarak odaklanır. Otuzun üzerinde kitap ve çok sayıda makale yayımlamıştır. 2000’li yıllardan itibaren odağına sevgi konusunu ele almaya başlamıştır. Bu kitap ve makalelerde toplumun hiyerarşik düzenini vurgularken toplumsal cinsiyetle ilgili sorunları sınıf ve ırk eşitsizlikleriyle birlikte analiz eder ve feminizme yaklaşımını bu çerçeveden belirler. Yazarın Türkçeye çevrilmiş kitapları şunlardır: Hep Aşka Dair: Yeni Vizyonlar (NotaBene Yayınları, 2018), Değişme İsteği: Erkekler, Erkeklik ve Sevgi (bgst Yayınları, 2018), Feminizm Herkes İçindir: Tutkulu Politika (bgst Yayınları, 2012). Fotoğraf: Liza Matthews

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir