Okuma süresi | 6 dakika “Sözün kanatları var kuş gibi ince-ince. Dünyada söz olmasa, neye gerek düşünce.” der Nizami Gencevi İskendername’de. Türk dünyasının en büyük yazarlarından birinin kaleminden dökülmüş sözler insanoğlunun ortak değerlerini anlamak için hem bir miras hem de ilham kaynağı oldu. Doğduğu, büyüdüğü ve öldüğü Gence kentinde Nizami’nin izini sürerken, Azerbaycan’ın “manevi başkenti”nin doğal ve tarihi güzelliklerini görme fırsatı buldum. İstanbul’dan Gence’ye 1 saat 50 dakika süren uçuşun ardından güneşin gözlerimi kamaştırdığı sıcak bir yaz sabahı Nizami’nin şehrindeydim. İnsanların ve tabiatın güzelliğini eserlerinde anlatan ve yaşadığı şehrin tüm…“Gence gezi notları: Nizami Gencevi’nin izinde” yazısını okumaya devam et

Okuma süresi | 5 dakika Yol arkadaşı Kiraz (kızı) ile bir Ege köyünde yaşayan İrem Çağıl ile yollarımız 5. Bozcaada Uluslararası Ekolojik Belgesel Festivali’nde kesişti. Festival kapsamında “Doğal Ekosistemler” üzerine bir sunum ve söyleşi gerçekleştiren İrem ile köy yaşamını, emek kavramını, toplumsal cinsiyet eşitsizliğini, yayıncılık sektörünü de ekonomik darboğaza sokan krizi ve alternatif varoluş çözümlerini konuştuk. İrem, kentten kırsala göçenlerden birisin. Kendine alternatif bir yaşam kurdun. Senin için mülkiyet kavramı ne ifade ediyor? Kırsala yerleşmek ve mülkiyeti birlikte düşünerek cevaplamamı istiyorsunuz zannediyorum. Artık kalıp şeklinde kullanılan bu ‘kırsala yerleşmek’teki kırsal,…“Sinek Sekiz Yayınevi’nin kurucusu İrem Çağıl: Sahip olmak beni daha özgür yapmıyor” yazısını okumaya devam et

Okuma süresi | 7 dakika Endonezya’nın Bali Adası sıra dışı bir eğitim merkezine ev sahipliği yapıyor. “Green School” yani Yeşil Okul’un temel amacı genç bireylere diğer canlılarla paylaştıkları gezegeni daha iyi tanımalarını sağlayarak ekolojik duyarlılık ve farkındalık kazandırmak… Bu yıl beşincisi düzenlenen Bozcaada Uluslararası Ekolojik Belgesel Festivali‘ndeki en merak uyandıran ve ilgi gören yapımlardan biri Fransız yapımcı ve yönetmen Carine Lefebvre-Quennell‘in “Yeşil Okul Hikâyeleri” (Green School Stories) adlı belgeseli oldu. Bu vesileyle biz de yeşil bir eğitim modelinin nasıl uygulandığına uzaktan da olsa şahit olduk. Salhane’de yapılan ve salonun tıka…“Fransız belgeselci Carine Lefebvre-Quennell Bali’deki “Yeşil Okul” eğitimini anlattı” yazısını okumaya devam et

Okuma süresi | 7 dakika “9” filmi ile hayatımıza giren Ümit Ünal, ilk senaryosunu yazdığı “Teyzem”, “Ara”, “Anlat İstanbul”, “Gölgesizler”, “Nar” ve “Sofra Sırları” gibi filmler ile sıradan insanların günlük yaşamlarında yaşadığı haksızlığa, korkuya, adaletsizliğe, iki yüzlülüğe, kutuplaşmaya dair hikâyeleri anlattı, paylaştı. Sadece yönetmenlik yönüyle değil, senaristliği, yapımcılığı, yazarlığı ve ressamlığıyla hem sinema, hem edebiyat hem de resim sanatında hikâye anlatıcılığına devam ediyor. Bu yıl beşincisi düzenlenen Bozcaada Uluslararası Ekolojik Belgesel Festivali (BIFED) kapsamında festivalin jüri üyelerinden olan Ünal ile Rengigül Konukevi’nde buluştuk. Biraz çevre meselelerini, biraz belgesel sinemayı biraz…“Yönetmen Ümit Ünal: Küresel ısınma hepimizin hayatını aynı şekilde etkileyecek” yazısını okumaya devam et

Okuma süresi | 4 dakika Güneydoğu Asya’da 100 milyon yılı aşkın süredir varlığını sürdüren, dünyanın bilinen en eski yağmur ormanlarının bulunduğu Borneo Adası sahip olduğu bu kıymetli ekosistemle değil, biyoyakıttan kozmetik sanayine kadar birçok sektörde kullanılan palmiye yağı üreticilerine tanınan imkânlarla gündemde… Malezya’ya bağlı Borneo Adası’nda her geçen gün yağmur ormanları yok edilerek yerine palmiye ağaçları dikiliyor. Borneo’nun Sarawak eyaletindeki ormanların yüzde 96’sı yok edildi. Topraklarının, yaşam alanlarının şirketler tarafından işgal edildiği adada, göçebe avcılar Penan halkının neler yaşadığına “Be Jam Be Hiç Bitmeyen Şarkı” ile tanık oluyoruz. Bu yıl…“Fransız yönetmen Cyprien Ponson ile Borneo Ormanları’nın yok edilişini konuştuk” yazısını okumaya devam et

Okuma süresi | 3 dakika Gazetecilik dünyanın en zor ve stresli mesleklerinden biri sayılıyor. Özellikle gazete/televizyon muhabirliği reklam gelirlerinin düşmesi ve “oyuna” internet yayıncılığının da dahil olmasıyla sektördeki rekabeti tırmandırdı. İşçi çıkarımları, çalışanların ücretlerinin zamanla azalması, fazla mesai haklarının ödenmemesi, mobbing, kamuoyunda meslektaşı tarafından gazetecinin ve gazetecilik mesleğinin itibarsızlaştırılması bu mesleğin icra edilmesini çok daha zorlaştırdı. Öte yandan Sınır Tanımayan Gazeteciler’in 2017 verilerine göre dünya çapında hapiste tutulan gazetecilerin toplam sayısı 326’yı bulmuşken basın özgürlüğü konusu sık sık gündemimizi meşgul etmeye devam ediyor. Buradan yola çıkarak medya çalışanlarının dünyasının az…“Gazetecilikle ilgili bildiklerinizi sorgulatacak 5 yapım” yazısını okumaya devam et

Okuma süresi | 9 dakika CANAN ve çalışmalarıyla ilk kez ARTER sayesinde tanıştım. Beyoğlu’nun kaotik ortamında, İstiklal Caddesi’nin geçmiş güzel günlerini hatırlamaya çalışırken, yazdan kalma bir Ekim gününde, galeriden içeriye baktığımda bir masaldan fırlamışçasına beni selamlayan figürler bambaşka bir nefes oldu. Sergi bir buçuk ayı geride bırakmıştı. CANAN’ın heyecanı ve güzel enerjisi benimle buluşmuştu. Geçen zamanda neler hissettiğini, deneyimlediğini sordum. “Serginin başlangıcından açılana kadar fikirlerim sürekli gelişti. Hem zihinsel hem de duygusal bir egzersiz oldu, ruhsal ve bedensel bir gelişim içerisindeydim. Daha dar bir çevrede bu duyguları ve düşünceleri paylaşıyordum. Ya…“Masal terapi: “Ne arzularımızın peşinden gidebiliyoruz ne de içgüdülerimizi dinleyebiliyoruz”” yazısını okumaya devam et

Okuma süresi | 8 dakika Tarih boyunca süren kadın düşmanlığı Galeri Bu’nun ev sahipliğinde geçmişe ve günümüze dair sorular soran bir sergiyle gündeme taşınıyor. İstanbul Kültür Üniversitesi Sanat Yönetimi ve Reklamcılık bölümü öğrencisi Burçe Saraçoğlu (23) ile bitirme projesi olarak “Bir Kelime Bin Mesele” sergisinin doğuşunu, mizojini kavramını, Türkiye’de kadın olmayı, kadına yönelik şiddetin çok çeşitliliğini konuştuk. *Ah bu kadınlar! Hiçbir şeyi ‘adam’ gibi yapamıyorlar… (Sergi tanıtımından) “Bütün günahların ortaya çıkışı Pandora’nın Kutusu’nun açılmasına bağlanıyor” Sergi fikri nasıl doğdu? Türkiye’de yaşayan bir kadın olarak seni en çok ne rahatsız ediyor? Sergi oluşum sürecinin başından bu…“Bir Kelime Bin Mesele: “Ne kadın, ne erkek ne de hayvan şiddetinin hiçbir savunulur yanı yok”” yazısını okumaya devam et

Okuma süresi | 3 dakika Yaz sıcaklarıydı, erken seçimiydi, yaz tatiliydi, sınav stresiydi derken edebiyatseverlere müjdeli bir haberimiz var. Türkiye ilk interaktif ‘Roman Haritası’na kavuştu. Yaşadığınız ya da merak ettiğiniz bir şehre ‘gidip’ o şehirle özdeşleşen yazarları ve eserleri incelemek artık bir ‘tık’ uzağınızda.   52 şehir, 52 eser Türkçe içerikli olan uygulamanın kullanımı ise son derece kolay. Haritada 52 şehir bulunuyor. İnteraktif haritadan istediğiniz şehrin üzerine gelip tıklıyorsunuz, o yerde geçen romanın ismi, yazarı, basım tarihi, kısa tanıtım yazısı ve eser hakkında yazılan eleştiri karşınıza çıkıyor. Haritada neden sadece…“Ayşenur Göğebakan Türkiye’nin ilk interaktif roman haritasını anlattı” yazısını okumaya devam et

Okuma süresi | 4 dakika Yoğun ve yorucu bir gündemin ortasındayken şehrin en değerli çağdaş sanat etkinliklerinden biri olan Contemporary İstanbul, hepimize bir nebze olsun nefes aldırmayı başardı.  Bu yıl 11’inci yaşına giren  fuar sanat piyasasını canlandırmakla kalmadı, dünyanın farklı coğrafyalarındaki galerilerden çarpıcı eserleri de biz sanatseverlerle buluşturdu. 3-6 Kasım 2016’da İstanbul Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı’nda gerçekleşen fuarda 20 ülkeden 70 galeri, 520 sanatçıdan 1500’ü aşkın eser vardı. Geçtiğimiz yıl da görme fırsatı bulduğum fuara katılım bu yıl da hayli yüksekti. İş yoğunluğundan dolayı birçok İstanbullu gibi…“Contemporary İstanbul Sanat Fuarı 2016 izlenimleri” yazısını okumaya devam et